18 Şubat 2017 Cumartesi

İstemek ?



Bir şeyi çok istemek yetmiyor moruk... "Çok istersen olur" bazen yanlış bir düşünce... Çok istiyorum ama olmuyor amk. Neye göre genellediniz bunu ? Belki de çok istediğim için olmuyor...

Çok ağrıma gidiyor lan. Amk erkenden uykumun gelmesi sorundu bizim için... Şimdi bir selam vermek bile o kadar zor ki... Bu ilk defa gelmiyor başıma ve bu siktiğimin tespitlerini ilk defa yapmıyorum maalesef...

Olmuyor işte lan. Deli gibi istiyorum ama olmuyor, bundan önce de olmadı... Olmıycak da sanırım. Ya da istediğim gibi olmıycaktı. Sanki tek bir kurşunum kalmıştı da onu da kafama sıkmış gibi oldum ama ölmedim de geçmişini sikiyim. Felç geçirdim, hasta oldum, yatalak kaldım... Her şeyi duydum, hissettim ama sesimi çıkaramadım...

Hiç felç geçirmiş bir akrabanız oldu mu ? Ona baktınız mı hiç ? Her şeyi duyar, görür, hisseder ama tek bir kelime edemez... Çok zoruna gider belki altını temizlemeniz... Çok utanır, siz daha çok utanırsınız ama hiç bir şey yapamaz... Onun hissettikleri yanında benim bu düşüncelerim ne ki ?

Duyar kasmıcam. Kasarım ama kasmıcam...

Şu an kesin emin oldum ki; içmesem baş edebiliyor gibiyim bu durumla. İçince kontrolden çıkmaya başlıyor bazı şeyler... İçtikçe daha çok özlüyorum. Her şey daha da netleşiyo kafamda... Her şeyin ne kadar da güzel olduğu...

"Yağni Olmuyooor"

Sweet November dedim tamam ama sadece November ile sınırlı kalsın diye değil amk. December mecember devam etseydi keşke... Sadece november oldu bizde. Sweet ama sadece november... Kısacık bir rüya idi... Hiç görmediğim kadar güzel ve tadı damağımda kalan mantarlı tavuk sote idi... Hiç özlemez mi insan amk. Özler tabi. Olmadığım birisiymişçesine davranıyormuşum gibi hissediyorum kendimi bazen... İçim parçalanıyor... En büyük derdim bu olsun ama ne eve girmeyi ne işe gitmeyi, ne birisiyle sohbet etmeyi ne de gülümsemeyi istiyorum çoğu zaman... Siktirin gidin lan. Benim acımdan size ne amk. Ne yapabilirsiniz ki ? Elinizden ne gelir hacı. Ben gece tek başıma ağlarken yanımda olabilicek misiniz ? Olamazsınız zira ailem bile o anlarımda yanımda değil... Çünkü bilmiyorlar 30'a merdiven dayamış evlatlarının liseli gibi yastığına kafasını gömüp ağladığını... Çok sikko dertler bunlar. Bunları dert ettiğim için kendime kızıyorum. Benim nefretim sana değil Mona... Kendime... He sana da kızabileceğim şeyler vardır düşünsem hatırlarım ama ben unuturum Mona... Benim hafızamda sadece mutluluk kalır... En azından şimdilik. O yüzden yaşadığım bu sikko dönemler bile siktir olur gider zamanla ama o mutluluğu hep ararım. Sadece onu hatırlarım.

Ne hakkında yazmak istiyorum, neyi anlatmaya çalışıyorum bilmiyorum. Sikimde de değil. Buraya not ediyorum şu an hissettiklerimi ve zaman geçtikten sonra kendime daha çok kızayım diye.. Kızmak da değil acımak belki.

Benim "tam" olmam lazım. Ben bunu çok istiyorum... Çok istemek yetmiyor bana belki de zarar veriyor... Kesin zarar veriyor. Çok istediğim için kontrolümü kaybediyorum. Elim ayağım birbirine dolaşıyor ve olduğumdan çok daha başka bir insanmışım gibi davarnıyorum. Bu da paradoks amk. Olduğumdan daha başka bir insan gibi davranmak ne amk. Ben buyum aslında, ancak seni kaybetme korkum olmasaydı; seni kaybtmezdim Mona. Bu çok acı işte... Bu gece de seni çok özledim. Elim gitmiyor eski fotoğraflara artık. Kontrolü kaybedip iyice ortalığın anasını sikmiyim diye tutabiliyorum hala kendimi. Ancak alkol eşiğimi kaçırırsam bilmiyorum ne olur, o yüzden alkole de ara vermem gerek. Nasıl olacak bilmiyorum. Aslında şöyle bir kaç ay komaya girsem de hiç bir şey düşünmesem... Sadece uyusam... Gerçi uyanınca aklıma yine sen gelirsin Mona... Bizim bi arkadaşım ile unutma testimiz vardır... Uynaır uyanmaz aklına gelmediği gün unutmuşsundur diye... İşte bu yüzden bu günlerde uyumak bir dert uyanmak bambaşka bir dert... Her sabah bok gibi uyanmak. Derdimi sikiyim ama evet bok gibi uyanıyorum. Senin hayatımda olmadığını ve tüm bu aksiliklerin kötü bir rüyadan ibaret olmadığını, gerçek olduğunu uyanır uyanmaz anlıyorum...


Benden yazmaya devam etmemi istiyodun Mona... Bu değildi tahminimce tam olarak istediğin. Hatta bazı yarım kalan taslaklarımı beraber tamamlayacaktık... Sen kitap okurken ben oyun oynayacaktım, sesten rahatsız olup bana kızacaktın... Sonra sikko bi film izlerken uyuyakalacaktık... Hepsini ıskaladık şu an. Hala kabullenemiyorum. Kabullendim de hazmedemiyorum diyeyim. Yazmaya devam ediyorum işte Mona ama tam olarak istediğin bu muydu emin değilim.

İnsan sevdiğine kızar Mona, o yüzden çok kızgınım da sana. Çünkü çok seviyorum...Çok özlüyorum bu yüzden çok sinirliyim genelde... Kendime, sana, bunlara sebep olan herkese, kendime, bize...

O soğuk gecede ellerim donarken yolumu kaybetmemek için telefonu kulağıma sımsıkı yapıştırdığım ve tariflerine uyduğum, yabancısı olduğum sokaklarda yürüdüğüm gece geliyor hep gözümün önüne... Neyi düşlerken neyi yaşadık... Çok üzgünüm Mona, her şey için... Çok özlüyorum çünkü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bazı Rüyalar 3

Önceki 2 "Bazı Rüyalar" yazılarımı okudum az önce. Ne acaip rüyalar imiş onlar da.... Aslında insanın bir rüya günlüğü de olmalı b...