Bir şeyi çok istemek yetmiyor moruk... "Çok istersen olur" bazen yanlış bir düşünce... Çok istiyorum ama olmuyor amk. Neye göre genellediniz bunu ? Belki de çok istediğim için olmuyor...
Çok ağrıma gidiyor lan. Amk erkenden uykumun gelmesi sorundu bizim için... Şimdi bir selam vermek bile o kadar zor ki... Bu ilk defa gelmiyor başıma ve bu siktiğimin tespitlerini ilk defa yapmıyorum maalesef...
Olmuyor işte lan. Deli gibi istiyorum ama olmuyor, bundan önce de olmadı... Olmıycak da sanırım. Ya da istediğim gibi olmıycaktı. Sanki tek bir kurşunum kalmıştı da onu da kafama sıkmış gibi oldum ama ölmedim de geçmişini sikiyim. Felç geçirdim, hasta oldum, yatalak kaldım... Her şeyi duydum, hissettim ama sesimi çıkaramadım...
Hiç felç geçirmiş bir akrabanız oldu mu ? Ona baktınız mı hiç ? Her şeyi duyar, görür, hisseder ama tek bir kelime edemez... Çok zoruna gider belki altını temizlemeniz... Çok utanır, siz daha çok utanırsınız ama hiç bir şey yapamaz... Onun hissettikleri yanında benim bu düşüncelerim ne ki ?
Duyar kasmıcam. Kasarım ama kasmıcam...
Şu an kesin emin oldum ki; içmesem baş edebiliyor gibiyim bu durumla. İçince kontrolden çıkmaya başlıyor bazı şeyler... İçtikçe daha çok özlüyorum. Her şey daha da netleşiyo kafamda... Her şeyin ne kadar da güzel olduğu...
"Yağni Olmuyooor"
Ne hakkında yazmak istiyorum, neyi anlatmaya çalışıyorum bilmiyorum. Sikimde de değil. Buraya not ediyorum şu an hissettiklerimi ve zaman geçtikten sonra kendime daha çok kızayım diye.. Kızmak da değil acımak belki.
Benim "tam" olmam lazım. Ben bunu çok istiyorum... Çok istemek yetmiyor bana belki de zarar veriyor... Kesin zarar veriyor. Çok istediğim için kontrolümü kaybediyorum. Elim ayağım birbirine dolaşıyor ve olduğumdan çok daha başka bir insanmışım gibi davarnıyorum. Bu da paradoks amk. Olduğumdan daha başka bir insan gibi davranmak ne amk. Ben buyum aslında, ancak seni kaybetme korkum olmasaydı; seni kaybtmezdim Mona. Bu çok acı işte... Bu gece de seni çok özledim. Elim gitmiyor eski fotoğraflara artık. Kontrolü kaybedip iyice ortalığın anasını sikmiyim diye tutabiliyorum hala kendimi. Ancak alkol eşiğimi kaçırırsam bilmiyorum ne olur, o yüzden alkole de ara vermem gerek. Nasıl olacak bilmiyorum. Aslında şöyle bir kaç ay komaya girsem de hiç bir şey düşünmesem... Sadece uyusam... Gerçi uyanınca aklıma yine sen gelirsin Mona... Bizim bi arkadaşım ile unutma testimiz vardır... Uynaır uyanmaz aklına gelmediği gün unutmuşsundur diye... İşte bu yüzden bu günlerde uyumak bir dert uyanmak bambaşka bir dert... Her sabah bok gibi uyanmak. Derdimi sikiyim ama evet bok gibi uyanıyorum. Senin hayatımda olmadığını ve tüm bu aksiliklerin kötü bir rüyadan ibaret olmadığını, gerçek olduğunu uyanır uyanmaz anlıyorum...
Benden yazmaya devam etmemi istiyodun Mona... Bu değildi tahminimce tam olarak istediğin. Hatta bazı yarım kalan taslaklarımı beraber tamamlayacaktık... Sen kitap okurken ben oyun oynayacaktım, sesten rahatsız olup bana kızacaktın... Sonra sikko bi film izlerken uyuyakalacaktık... Hepsini ıskaladık şu an. Hala kabullenemiyorum. Kabullendim de hazmedemiyorum diyeyim. Yazmaya devam ediyorum işte Mona ama tam olarak istediğin bu muydu emin değilim.
İnsan sevdiğine kızar Mona, o yüzden çok kızgınım da sana. Çünkü çok seviyorum...Çok özlüyorum bu yüzden çok sinirliyim genelde... Kendime, sana, bunlara sebep olan herkese, kendime, bize...
O soğuk gecede ellerim donarken yolumu kaybetmemek için telefonu kulağıma sımsıkı yapıştırdığım ve tariflerine uyduğum, yabancısı olduğum sokaklarda yürüdüğüm gece geliyor hep gözümün önüne... Neyi düşlerken neyi yaşadık... Çok üzgünüm Mona, her şey için... Çok özlüyorum çünkü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder