Bilgisayarınız uzun süredir hatta hiç format yememişse bu çok da iyi bir şey olmuyor bazen.Her şey öylece kayıtlı duruyor bilgisayarınızda...Artık kullanılmayan msn sohbet günlükleri bile...Yüzümde iğrenç bi hoşnutsuzluk ifadesi ile yazıyorum tüm bunları. Tüm eski videoları,resimleri,ses kayıtlarını alt üst ettim bu gece... İçinden unuttuğum pek çok hatıra çıktı.Çoğu yüzümü güldürse de bazıları pişmanlıklar da yarattı. Bu pişmnalık konusunu deşmiyim şimdi çünkü biraz karışık.İlk aklınıza gelen bi pişmanlık anlmaında değil...Bu arada klavyem de bozuk. bazı harfleri ekran klavyesi ile basıyorum.Bu kadar zahmete girdiğime göre bir hayli dolmuşum demektir.
Şimdi bazı konulara açıklık getireyim anlayışını yediklerim.Ben bu yazıda özlemden,hasretten,pişmanlıktan filan bahsedebilirim.Daha önce de bu tarz şeylerden bahsettim,bundan sonra da bahsedeceğim buna şüphe yok. Burada yazılanlarda özlenilenler aslında şahıslar değil,o şahıslarla geçirilen zaman dilimidir. Yani ben şu an gavurun kızlarını özlemiyorum...Aslında geçmişte onlarla geçirmiş olduğumuz o güzel zamanları özlüyorum ki o zamanların geri gelmesinin mümkünatı yok biliyorsunuz.Yani sanmayın ki o gavurun kızı çıkıp gelse bana sarılsa her şey yeniden güzel olucak. Böyle bi şarkı yok... Geçen zamna hepimizi farklı insanlar haline getirdi.Bu sebeple şahısları değil zaman dilimini özlüyorum ben.Aslında "nerde o eski bayramlar ...." diye başlanılan her cümle de bu sebeple kurulmuştur bana kalırsa. Bayram aynı bayram,sofrada oturan insanlar aynı insanlar fakat zaman dilimi değişik.Geçen bu zaman herkesi ve her şeyi değiştirdi bu yüzden o eski bayramların yaşanması sadece şahısların yerli yerinde bulunmasıyla mümkün olamıyor maalesef...
Yine ev taşıdım Kütahya'da..Belki 1 ay sonra diplomamı alıp gidicem ama buna rağmen ev değiştirmek durumunda kaldık.Ev arkadaşlarım memleketlerine gitti. Yeni evde yapayalnızım kaç gündür. Yalnız olunca da eski videolara filan sardım ve bu yazıyı yazma sebebim oluştu. Bu zamana kadar insanlar hep beni gavurun kızlarını özlüyorum sandı...Halbuki ben yıllar önceki halimi,arkadaş ortamımı,ortak uğraşlarımızı özlüyorum...Aynı sizin gibi. Üstlik o özlediğim insanların büyük bir kısmıyla bir araya da geliyorum ama artık uğraşlarımız,dertlerimiz,hayallerimiz farklı...Dolabımda da bir büyük rakı var ama direndim içmemek için. Yalnızım,canım sıkılmış ve büyük bir rakı...Yemin ediyorum maymun olurum,hepsini içmeye kalkarım,hepsini içince de kontrol kalmaz v.s diye çok pis direndim gezi parkı gibi. Kazandım da...Zaten ramazan geldi içmemek lazım artık.
Keşke klavyem bozuk olmasaydı...Daha kapsamlı daha uzun bir yazı tasarlıyordum ama çok yorucu bu şekilde yazmak.Şimdilik bu yazı böyle kalsın...Zaten mübarek ramazan da geldi..Sahura kadar oturmalarda ben yine mutlaka bir şeyler yazarım.Hadi iyi sabahlar...
Bu arada Gezi Parkı bizimdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder