2 Mart 2015 Pazartesi

En Büyük Derdim Bunlar Olsun 2




Daha önce de aynı başlık altında bir yazı yazmıştım. Hala aynı düşünüyorum. Hatta bu düşüncemi isptalayan çok güzel örnekler yaşadım son haftalarda.

Ben sabit işlerden sıkılıyorum hacı. Tek eşliliği ölümüne savunuyorum ama iş hayatında değişiklikler olabilmeli insanın. Sırf bu yüzden yıllardır arayışlar içindeyim. Tamam sabit bi işim sabit bi kazancım olsun hep ama yanında başka şeyler de olsun. Ticaret adamı olıyım mesela, bi iş kurayım filan.

Kardeşim askerde olduğu için onun dönüşüne bir şeyler hazırlamak niyetindeydim. Askerliğini bitirince geçsin işinin başına hem kendi kazansın hem bana biraz kazandırsın, rahat edelim diye. Uygun bir fırsat çıktı karşıma. Yani  ilk duyduğumda çok cazip geldi. Miktar benim için yüksekti, 60bin ama vade filan çözülücekti o iş. Tam da Roza ile aramızın açıldığı zamanların hemen ardına geldi bu teklif. 1 buçuk aydır bununla meşguldum zaten. O yüzden Roza ile ilgili yazamadım hiç. Kafamı hep bu işe yordum. Sürekli hesap kitap. Bir şekilde yatırdığım parayı 2 yıl civarında kurtarabilecektim ama risk çok büyüktü. Ve işi araştırmaya devam ettikçe maliyetler sürekli artıyodu. Her maliyeti karşılayacak ek bir getiri yöntemi tasarlıyodum. O kadar çok kafa yormuşum ki buna, o kadar çok sıkıntı ve strese girmişim ki daha işe girmemişken... İş'i devraldığımda halim nice olacak acaba diye sürekli düşünüyodum. Bir de öyle bir oldu bittiye geliyodu ki olaylar. Tek başıma kaldığımda "asla yapamam, tek başıma altından kalkmam mümkün değil" diyoken, arkadaşlarımla konuştuğumda "olur lan mis gibi de yaparım işte" demeye başlıyodum. Bu iki düşüncenin arasında bazen 2 dk filan olabiliyodu. Neyse moruk. Ben dükkanı devredecek arkadaşla 2 hafta önce el sıkıştım. Artık kaçarı yok bu işe giriyorum. Sadece yasal prosedürü kaldı artık. Onları öğrenmek için noter mali müşavir v.s ne varsa  görüşüyodum. Son görüşmelerimdem birinde vergiler v.s iyice maliyetlerimi patlattı. Hesapta olmayan bir sürü bok çıktı karşıma. Vazgeçmeliydim. Ama el sıkıştım adamla nasıl cayarım. Ayıp lan. Çok ayıp hem de. Gerçi ben ticarete hatır gönül karıştırmayı sevmem. En başında da diğer arkadaşa söyledim. Son dakika bile olsa daha çok veren varsa hiç düşünme... Sat gitsin. Neyse aga. Benim maliyetlerim iyice şiştiğinden artık hiç ümidim kalmamıştı. Ayılık 6bin kıvırabilecektim ama 4500'ü maliyet olacaktı. O da işler hep iyi giderse.

Abi ben böyle bir şeyi daha önce yaşamamışım. Bildiğin hastalandım. Anksiyete neymiş onu öğrendim belirtileri araştırırken. Böyle bi nefesim yetmiyo,sürekli bir kaygı hali, en ufak bir etkiye kocaman bir tepki... Kendimi sürekli güvensiz hissediyodum. Ciğerlerimi nefesle dolduruyordum sonuna kadar 10 saiyede 1. Yetmiyodu. Tabi bu kadar oksijen-karbondioksit alım salımı vücudun dengesini de bozuyomuş. Ben bi ara gerçekten pis bi hastalığım var, acaba sigaradan ciğerlerim mi soldu diye düşünmeye başmaıştım :). Başım filan dönüyordu, tansiyonum düşüyo muydu çıkıyo muydu bilmiyorum da gözlerim karıncalanıyordu. Bi oturup araştırdım. Anksiyete gibi bir şeymiş bu yaşadılarım. Sürekli kaygı hali. O kadar stres ile donatmışım ki kendimi, vücudum reaksiyon gösterdi. Bu kaygı ve stres halini ben gavurun kızında bile yaşamadım yalan yok. Onda bir tutam saç beyazlatmıştım. Br de üniversiteye hazırlanırken evdekilerin uyguladığı baskıdan ötürü zona çıkarmıştım. Bu da yeni bir şey oldu benim için...

Bir gece eve dönüş yolunda müzik dinleyerek, derin derin nefesler alarak düşüne düşüne yürürken kendime şunu söylemekten geri duramadım. "Ulan keşke tek derdim Roza olsaydı şu an"...

Kurban olduğum bu dileğimi gerçekleştirdi. Ben o işten kavga gürültü sıydıldım. Biraz ayıp ettim belki, sözümde durmadım ama resmen intihar edecektim. Zaten Roza'dan hemen sonra verdiğim mantıksız bir karardı bence. Çünkü Roza'yı kaybettikten sonra yeni bir şeyler kazanmalı, yeni şeyler başarmalıydım. Çok kötü hissediyodum çünkü kendimi, güvenim sarsılmıştı bir kez daha. O gazla ben bu intiharı etmediğim için hala minnettarım. Ve şu an en büyük derdim Roza, benim güzel sevdiğim.

En büyük derdim sen ol Roza. Seninle başa çıkabilirim.

Sen konuyu biliyosun Allahım, amin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bazı Rüyalar 3

Önceki 2 "Bazı Rüyalar" yazılarımı okudum az önce. Ne acaip rüyalar imiş onlar da.... Aslında insanın bir rüya günlüğü de olmalı b...