Selam Bacanak.
Kötü bir hafta geçiriyorum.Etrafımda çok fazla ölüm haberi ve ölüm gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalabilecek arkadaşım var.Bunlar beni gerçekten daha önce hiç hissedemediğim kadar derinden etkiledi.Üstelik bunlar daha başlangıç.
Kanser !
Ne beter bir hastalıktır arkadaş.Allah kimsenin başına vermesin.
4-5 gün önce aldığım bir haber beni tam anlamıyla yıkan haber oldu.2-3 yıldır halısaha'dan halısaha'ya,okuldan okula görüştüğüm bir arkadaşım vardı.Bir araya geldiğimizde çok şakalaşır,çok gülerdik.Tabi esprileri biz yapardık ve hep onun üzerinden yapardık.Sağolsun o da hiç bozulmazdı ama her defasında şaka da olsa bir açıklama yapma durumuna girer daha komik olurdu...Bu arkadaşım 2 yıldır kolunda ince bir sızı ile yaşıyordu.Hatta her halısaha maçımızda bunu bize söyleyerek kaleye geçmeyi reddediyordu,biz de "ne üç kağıtçı adam bu yaa" derdik.O'nu hiç kaleye geçirmedik.Hani bi ata sözü vardır "kedi götünü görmüş yara sanmış" diye..Bu arkadaşta da bu durum vardı.Ne biliyim tırnağı kırılsa kolu kırılmış gibi abartırdı da abartırdı...Geçtiğimiz aylarda belli olmuş.O kolundaki ince sızı kansermiş.Artık ağrı dayanılmaz bir hal alınca doktora gitmiş ve netice bu olmuş.Üstelik o kadar ilerlemiş ki kolunu kesmeyi düşünüyorlarmış doktorlar,sadece bununla kalsa yine iyi...Kolu kesmek yetmeyebilirmiş...
Oğlum adam daha 23 yaşında lan.Geçen gün ev arkadaşım görüşmüş kendisiyle.Kemoterapiden saçı,sakalı dökülmüş gitmiş hep.Ben bunları yazıyorum ve belki 2 ay içinde onun öldüğü gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalıcam.Üstelik yükseklisansa başvurmuş yine Kütahya'da...Yalnız bu sefer az önce misal verdiğim atasözündeki gibi davranmıyormuş.Bu sefer de hiç bir şey yokmuş gibi yaşıyormuş.Neşesi tavan yapmış,hiç aldırmıyormuş hastalığına kısacası.Ölüm böyle de şok ediyor demek ki adamı.Daha önce tırnağı kırıldığı için ortalığı ayağa kaldıran adam,şimdi ölümle burun buruna ve bu gerçek yokmuş gibi davranıyor...
Gökyüzü isimli yazıyı da bu haberi aldığım gece yazdım.Fakat orada tamamen şahsi meselelerim üzerine odaklanmışken,arkadaşımın durumundan bahsetmek istemedim.Tabi hemen kabullenemiyor da insan bu tarz şeyleri.Onun da etkisi var.
Tüm bu olanların üstüne son zamanlarda yazılarımda anlattıklarım için hiç pişman değilim.Söylediklerim ve düşündüklerim için... ve orada yazdığım her kelimeyi ilgililerine de okuttum.Son ders filminde Ferhan Şensoy'un dediği gibi;"Ertelemek...Yüzünü bir daha görüp göremeyeceğini bilmeden..."
He son yazımda bir ilan-ı aşk gibi bir şey yapmıştım.Daha doğrusu hissettiklerimi yine daha önceki yazılarımda olduğu gibi size aktarmıştım.Son haftada yaşadıklarımdan sonra tüm bu yaptıklarımın ne kadar doğru şeyler olduğunu düşündüm.Ben ertelemedim.Ya da biraz daha zaman geçirip daha büyük umutlara,daha büyük hayallere kapılmak istemedim.Bu hatayı daha önce yaptım ey Gökyüzü.Artık yapmak niyetinde değilim.Bu yüzden tüm bu kötü zamanlarla tek başıma kavga vermek olsa da yaptıklarımın bedeli...Ben yanlış bir şey yapmadım.Aslında hiç bir zaman esas yanlışı yapan ben olmadım.Önceki yazılarımda anlattım.Evet insan doğası gereği hata yapmaya,günah işlemeye çok müsaittir lakin bunları tekrarlamaktan kaçıyorsa eğer insan,doğru olanı yapıyor demektir.Aslında son yazım ile ilgili yazmak istediğim sayfalarca şey var ama bunları yazamayacak kadar kötü hissediyorum kendimi.Sevdiklerinize,sevdiğinizi söyleyin.
Hadi Selametle..